top of page

Editörden

Dışımızdaki somut gerçeklik çok hızlı değişiyor. Biz bu gerçekliğe uyum sağlamak için değil, onu değiştirmek için düşünce ve eylem, yani siyaset üretmek zorundayız. İşimiz, sürekli değişen toplumsal sorunların arkasından “seyirtmek” değil, o sorunları emekçi halkın tarihsel çıkarları doğrultusunda ve aydınlanmanın özgürleştirici çizgilerini yenileyerek çözmek. 

Zayıf halkada veya güçlü görünen emperyalist bir metropolde yaşamak, hedef açısından değişiklik gerektirmiyor. Emperyalist zincirin zayıf halkası Türkiye’de olsun, Federal Almanya gibi şimdilerde pek sağlam görünen merkezi bir halkasında olsun, devrimcilerin görevi, bu kriz düğümünden sosyalizmle çıkabilmektir. 

Ama bunun için dışımızdaki gerçekliğe siyaset üreterek müdahale etmek zorundayız. Hiçbir ayrıntıya boş veremiyoruz. Kapitalizm ve ona karşı sosyalist örgütlenme bunu gerektiriyor. 

Biliyoruz: 

Zamanı gelmiş bir düşünceyi yenecek ordu henüz kurulmadı. İlk sosyalist devletin kuruluşundan 101 yıl sonra, bu saptama, her zamankinden daha doğrudur. 

Yitirilmiş muharebeler, savaşın tümüyle yitirildiği anlamına gelmiyor. 

Sosyalizmden arta kalan bir dünyada yeniden sosyalist iktidar mücadelesi verirken, “zengin mutfağında” da koşulların zayıf halkalardan köklü bir farklılık içermediğini hatırlamak durumundayız. Her durumda üretici ve müdahaleci olmak gerekiyor. 

Biz, bu dergiyle, “yaşadığımızı itiraf etme” şansını kullanmış oluyoruz. 

bottom of page