„Alman emperyalizmi“ deyince, insanın aklına sadece emperyalist Almanya‘nın iki dünya savaşının ana tetikleyicilerinin başında geldiği ve dünyayı iki kere kana buladığı olgusu veya sadece Afrika’daki bilindik eski Alman sömürgeleri ve emperyalist Almanya’nın tarihindeki genel askersel saldırganlık gelmemeli. 

„Emperyalizm“ kavramını sadece askersel bir saldırganlık olgusuna indirgemek, bu kavramın asıl anlamını tahrif etmeye ve böylece insanlığın baş düşmanı olan emperyalizmin emekçiler tarafından bilimsel bir şekilde kavranmasını engellemeye çalışan burjuva ideologlarının işidir. Emperyalizm – kapitalizmin en üst ve tekelci aşaması olarak – maddî-iktisadî temeliyle ve bu temelin yansıması olan siyasetiyle, ideolojisiyle, kültürüyle ve askersel yapılanmasıyla bütünlüklü bir toplumsal düzendir (daha doğrusu bir dünya sistemidir). Ancak bu bütünlükten yola çıkarak, emperyalizm hakkında bilimsel tahliller yapmak ve onu gerçek manâda kavramak mümkündür. Militarizm, askersel saldırganlık, başka ülkeleri ve halkları yağmalamak amacıyla savaşlar açmak – bu ve bunun gibi olgular emperyalizmin ona içkin karakteristik bir özelliği olmakla birlikte, aynı zamanda onun doğal bir sonucudur. Lâkin emperyalizm kesinlikle sadece bu olgulara ve özelliklere indirgenemez – emperyalizmin bütünüyle insanlığı her alanda (sadece militarizmle ve savaşla değil, istisnasız her alanda ve her yönüyle) çürüten ve mahveden bir toplumsal düzendir. 

Bu yazdıklarım Alman emperyalizmi için de fazlasıyla geçerlidir. Bu yazının amacı – Alman emperyalizminin/kapitalizminin Almanya halkını ve dünya halklarını sadece militarizmi ve askerî saldırganlığıyla degil, aynı zamanda ekonomik, sosyal, siyasi, ideolojik, kültürel ve bütün diğer alanlarda da çürüttüğünü ve mahvettiğini unutmayarak – Alman emperyalizminin sadece bir spesifik ve güncel olgusuna değinmektir. Bu spesifik olgu, arkasında – tıpkı daha önceki iki dünya savaşında olduğu gibi - Alman tekellerinin olduğu, Alman militarizmidir ve emperyalist Almanya’nin günümüzdeki askerî saldırganlığı ve bu alandaki yeni atılımlarıdır. Alman emperyalizmi ve Alman militarizmi insanlik dışı yüzünü – her zamanki gibi - çekinmeden göstermeye devam etmektedir. Bunun çok somut örnekleri her gün toplumsal hayatın her alanında karşımıza çıkmaktadır.

Ne demek istediğimi günlük hayattan çok somut örnekler vererek anlatacağım: SoL Haber Portalı 27 Agustos 2018 tarihinde Almanya ordusunun 2014 yılından bu yana askerî alımları hızla artırdığına ve yeni alımlar için 18 yaş altı gençlere yönelik video kampanyaları yürüttüğüne dair bir haber yayınladı. (1) Bu haberde bahsi geçen militarist propaganda kampanyası sadece internetteki videolar ile sınırlı değil: Alman emperyalizminin dünyanın çeşitli ülkelerine 19 yıldır kesintisiz bir şekilde bütün savaş alanlarında kendisini gösteren ordusu "Bundeswehr" (“Federal Ordu”) Almanya'daki bütün büyük şehirlerde bir yılı aşkın bir süredir büyük bir kampanya yürütüyor ve genç insanları toplumsal hayatın neredeyse her yerinde askere çağırıyor. Genç insanları Federal Ordu’da göreve çağıran propaganda kampanyaları genelde rafine ve iki yüzlü metotlarla yürütülüyor; özellikle de sosyal durumu kötü olanlara, yani isçi/emekçi gençlerine ve çocuklarına yöneliyor. Almanya’da gerek kapitalizmin emekçi gençliği maddi ve kültürel olarak büyük bir çürüme ve perspektifsizlik içine iten genel yapısı, gerekse kökleri krallık dönemine uzanan, neredeyse sadece sosyal olarak ayrıcalıklı ve gelir durumu yüksek sınıflara ve sosyal katmanlara yüksek lise ve üniversite kapılarını aralayabilen son derece gerici “üç sınıflı eğitim” sistemi, gençliğin ezici çoğunluğunu büyük bir perspektifsizlik, eğitimsizlik, çürüme, yoksulluk, gelecek kaygısı ve(/veya) işsizliğe itiyor. Alman emperyalistleri işçi gençlerin faydalanmaya çalışıyor. Bu gençlere militarist propaganda kampanyaları eşliğinde “Federal Ordu’da bir gelecek ve kariyer” vaadederek, onları askere çağırıyor. Oysa Almanya barış hareketi ve solcu/devrimci hareketlerden herkes bu “kariyer ve gelecek” vaatlerinin yalan ve demagoji olduğunu, bu ikiyüzlü demagojik propaganda kampanyalarının arkasında Almanya emekçi gençleri için güzel bir “kariyerin ve geleceğin” değil, aksine Alman tekellerinin kendi kârları uğruna çıkarmakta oldukları ve gelecekte çıkarmak isteyecekleri savaşlarda öldürmeye ve ölmeye hazır hale getirilmiş bir asker hayatının yattığını biliyor.

Alman emperyalizminin bu büyük militarist propaganda kampanyası atılımını daha iyi bir şekilde anlamak için, somut örnek olarak Almanya’nın ortasındaki orta büyüklükteki bir kenti ele alalim: Saksonya-Anhalt eyaletinin başkenti Magdeburg'da nereye adım atsanız, Alman ordusunun militarist propaganda afişlerini görüyorsunuz (örneğin reklam panolarında, tren garında, üniversite yemekhanesinin ana girişindeki ekranlarda ve hâttâ şehirdeki tramvayları bütünüyle kaplayacak bir şekilde). 

Ayrıca ordu okullara gidiyor ve çocuk yaşta insanları askere çağırmak için propaganda broşürleri dağıtıyor. Küçük yaştaki çocuklara yönelik  bu kampanya çocuk yuvalarına kadar uzanıyor. Çeşitli kamusal etkinliklerde 3 yaşındaki çocukları otomatik silahların başına geçiriyorlar veya etkilemeye çalışıyorlar. Bilgisayar fuarlarında (savaş oyunlarıyla) ve oyuncak fuarlarında (örneğin silah ve askersel araçlar, savaş uçakları, gemileri ve tanklar yapmak üzere hazırlanmış Lego sergileriyle) bile standlar açıp, oyunlar üzerinden savaş propagandası yaparak çocukları etkilemek istiyorlar. 

Yine Saksonya-Anhalt eyaletinden somut örnekler vermek gerekirse, kreş çocuklarının yakındaki askeri üsleri ziyaret etmeleri için "geziler" düzenleniyor. (Bu üslerden bir tanesi Schnöggersburg Üssü ve bu üs Alman ordusu tarafından, Almanya’da gelecekteki olası bir demokratik veya devrimci halk ayaklanmasını kanlı bir şekilde bastırmak için tatbikat yapma amacıyla kullanılıyor). Bu gezilere karşı çıkan ve bu askeri üssü protesto eden barış yanlısı insanlar devlet tarafından baskı görüyor, mahkemeye çıkarılıyor ve para cezalarına çarptırılıyor. Saksonya-Anhalt eyaletinde bu olaylar yaklaşık altı ay önce olmuştu örnegin ve birçok gösterici devlet tarafından baskı görmüş, barış yanlısı protesto eylemlerinden dolayı mahkemede yargılanmış ve çeşitli cezalara çarptırılmıştı. (Bu insanlar arasinda 80 yaşında olan ve barış icin mücadele ettiğinden dolayı mahkeme tarafından 400 Euro para cezasina çarptırılan Ingrid Fröhlich-Groddeck adlı barış aktivisti kadın da vardı.) Bu konuyla ilgili daha nice örnek var. (2) Işte Almanya kapitalizmi bu... Tabii Almanya kapitalizmine/Alman emperyalizmine dair bu tür mide bulandırıcı gerçekleri Türkiye’li AB yanlısı liberaller görmezden gelirler, başkalarının görmesini/göstermesini de istemezler - bu ayrı bir mesele. 

İşin özüne dönmek gerekirse: Almanya kapitalizminin egemen güçleri daha önce kârları uğruna iki dünya savaşı çıkararak dünyayı kana buladılar ve her iki kanlı hesaplaşma sonunda da büyük yenilgiler aldılar. (Özellikle İkinci Dünya Savaşı’nda Sovyetler Birliği karşısında büyük bir hezimete uğradılar.) Alman emperyalistleri olası üçüncü bir dünya savaşında daha hazırlıklı ve daha güçlü olmak istiyorlar. Asıl hedefi gözden kaçırmak amacıyla ne derlerse desinler, askeri açıdan yaptıkları bu atılımların tek nedeni budur.

​

Kaynaklar:

(1) SoL’daki haberin kaynagi: http://haber.sol.org.tr/dunya/almanya-ordusu-askere-alimlar-icin-18-yas-alti-genclere-yoneliyor-246053?fbclid=IwAR3UpJ3pA_G8D-iuoX7T_Fpxt2zAsSqeOqoYXPbsOuF8uYr64Moy6B1hJIE

(2)  Saksonya-Anhalt’daki militarizm karşıtı, barış yanlısı protestoculara yönelik devlet baskısına ve mahkeme kararlarına dair kaynaklar: 

http://rotehilfemd.blogsport.de/2018/03/27/in-sachsen-anhalt-muessen-sich-vier-kriegsgegner-vor-gericht-verantworten/?fbclid=IwAR0jA6Tr0mFhCRnifeMqyepPOfCQF6j2yZVXRD8APY2LQ_1LoITPSkqD2Vk

http://www.offeneheide.de/?fbclid=IwAR22HLeXzLBTutTvbD5-lyVNer1VL2bMp_wMYgjrLYDFhNq9GSdpZTqpRf4

https://www.az-online.de/altmark/gardelegen/weltfrieden-saal-9757240.html