2018’i arkada bırakmaya hazırlandığımız şu günler- de sizlerle buluşacak olan bu sayımız, 50’nci ve 100’üncü yıllarını andığımız önemli olayların damgasını taşıyor: Almanya’da kanla bastırılan Kasım Devrimi’nin yenilgisinin 100’üncü yılını anarken, bu yenilginin nedenleri üzerine düşünmeyi de görev bildik. Bu sayımızda Yunanistan’daki kardeş komünist parti KKE’nin 100’üncü, Alman Komünist Partisi (DKP) ve Alman Sosyalist Gençliği’nin (SDAJ) de 50’inci yılını kutluyoruz.

Dünyanın birçok ülkesini sarsmış olan “68 olayları”na da değinmeden geçemezdik. Ancak bu olaylara medyada sıklıkla anıldığı gibi “bir gençlik olayı” olarak değil, o hareketi hazırlayan işçi ve emekçi yığınlardan yükselen direniş açısından bakmaya çalıştık. Öte yandan, 68’de dünyaya reklamı yapılan Çekoslovakya’daki karşıdevrim denemesinin arka planına değinmeyi, medyanın gözlerden gizlemeye çalıştığı Demokratik Alman Cumhuriyeti’ndeki demokratik anayasa hareketini de anımsatmayı görev bildik.

Sadece tarih değil tabii; hayat tüm acımasızlığıyla devam ediyor. Derin bir kriz içinde bocalayan kapitalist sistemin Almanya ve Türkiye’yi birbirine sıkıca bağlamasından tutun da, emekçilerin yaşamını etkileyen, uzun vadede çok daha ağır sonuçlar getirecek onca geliş- me karşısındaki duruşlara da değindik...

Dergimizin sınırlı sayfalarına rağmen...